Susama hissi zaman zaman kendini acıkma hissiyle yansıtır ve hominide gırtlak yumuluruz yemeklere hep, hep de suyu atlayarak. Bedenin ortalama yüzde 60-65’i suymuş. Ve işte bu yüzden bu yaşam kaynağını kaliteli sıvılarla donatmak şart oldu kaliteli bir yaşam için.
Eskiden yemek öncesi su içimi tavsiye edilirdi ama yeni nesil tıp bilimciler yemek öncesi veya esnasında alınan su’nun sindirimi olumsuz yönde etkilediğinden bahsediyorlar. Haklılar da! Midemiz asit kullanarak sindirimi başlatacağında biz onu suyla nötr duruma sokarız ya, işte o anda ha’bire besinleri öğütememe durumlarıyla çekyat üzerinde debelenmece durumları.
Neyse, birçoğumuzun kronik alışkanlığıdır bugünün işini yarına bırakmak. Bir “Halledeceyik” uygulamasıdır gidiyor. Bir baktık ki 50’li yaşlara geldik ve en az bir hastalıkla yaşamımızı sürdürüyoruz. Egzersiz eğitimimiz hiç yok, dengeli beslenme alışkanlığımız ise hak’getire! Lâf aramızda spordan gına geldi ve aman diyetisyen arkadaşlar kızmasın; biraz da dengeli beslenme muhabbeti yapayım dedim kendi kendime haddim olmayarak. Değerli okuyucum, araştırmalara ve 40 yıllık tecrübemize göre ‘sadece diyet yapan orta vadede tekrar kilo alır; sadece egzersiz yapan kilo vermez, sadece korur; bu yüzden hem egzersiz, hem de kilo verme amaçlı diyet tamamdır.’. İşte, bu süreçte kulağıma küpe olan önerileri sizinle paylaşmak istiyorum, tabii vaktiniz varsa veya fazla kilonuz varsa:
– Unutmayın, hiçbir lezzet sizin sağlığınızdan daha önemli değildir. Tabiî sağlık yanında estetik de önemli değil mi? Ruh güzelliği mi? Geçiniz. Zira ruhlar âleminde yaşamıyoruz…
– Hayatınızda egzersiz varsa uzun vadeli ve keyifli bir diyet süreci yaşarsınız. Aksi takdirde kalıcı bir istenilen sonuç almanız mümkün değil…
– Aç karnına alışveriş yapıp da gereksiz yiyecekleri dolabınıza almayın…
– Her gün ne halt yediğinizle ilgili bir günlük tutun…
– Şeytan azapta iken çektiğiniz acıları asla unutmayın…
– Asla ve asla öğün atlayıpta aç kalmayın, zira vücudumuz kıtlık moduna girer ve her aldığını depolar…
– Gün batımı ile abuk ve de sabuk atıştırmalardan uzak durun…
– Çok şükür haftada bir abartmadan serbest yeme kuralına uyup bedeni şaşırtın..
– Sofrada yapabildiğiniz kadar gevezelik yapın…
– Egzersiz esnasında bol bol su tüketin…
– Tabiî ki de ‘su içsem yarıyor’ kuyruklu yalanına itibar etmeyin..
– İşlenmiş yiyecekleri evde çok da bulundurmayın…
– Tek besine dayalı abuk diyetlerden kaçının…
– Mutlaka uzman bir diyetisyen ve egzersiz eğitmeninden profesyonel destek alın…
Yukarıda belirtilen tavsiye ve tedbirler tabi ki artırılabilir ama özetle belirttiğimiz hususları lütfen dikkate alın. Tercih sizin/bizim.