“Bu kısıtlı kadronun yarışta buraya kadar gelmesi bile mucize. Galatasaray için tek seçenek Fatih Terim’in şapkadan tavşan çıkarmasıydı ama o da gerçekleşmedi. Değil şampiyonluğa, Süper Lig’in ilk 2’sine bile aday değiller.”
EMRE BELÖZOĞLU ALIŞILMIŞI DEĞiL FARKLI OLMAYI TERCiH ETTi
1- Emre Belözoğlu göreve geldikten sonra ilk kez ilk 11’de radikal hamleler yaptı. Gustavo, Samuel ve Samatta’yı kesti. İrfan’ı sağda, Sosa’yı ön liberoda oynattı. Sizce sahada bir Belözoğlu etkisi görüldü mü?
MEHMET ARSLAN: LiDERLiK KAPASiTESiNi G.ANTEP MAÇINDA GÖSTERDi
Geçen hafta Emre Belözoğlu için “Teknik direktörlüğünü henüz tartışacak durumda değiliz ama Fenerbahçe mükemmel bir lider kazandı” demiştim. Bu hafta Gaziantep maçında bunu gördük. Belözoğlu sıradanı, alışılmışı değil, farklı olmayı tercih etti ve farklı 11 ile sahaya çıktı. Sadece bu hamle bile onun risk alma ve liderlik kapasitesini gösterir.
UĞUR MELEKE: SEZON BAŞINDAN BERi EN DOĞRU 11’i BULDU
F.Bahçe’nin kadro mühendisliği sıkıntılı. Gövdesi kocaman, kolları kısacık, bacakları upuzun, kafası küçücük bir canavar gibi. İlk 11’e koyacak, güvenilir tek bir kanat hücumcusu bulamıyorsunuz ama orta üçlüde 7 sağlam alternatifiniz var. Öyleyse siz de güçlü taraflarınızı ön plana çıkarmalı, zayıf taraflarınızı korumalısınız. Belözoğlu da onu yaptı, 5 merkez oyuncuyu birden 11’de kullanarak sezon başından beri en doğru F.Bahçe 11’ini buldu. Bu duyguyu korursa doğru yolda.
GÜNTEKiN ONAY: GUSTAVO’NUN YERiNE SOSA OYNAYINCA TOPUN HIZI ARTTI
Albert Einstein’ın bir sözü vardır; “Aynı şeyleri tekrar tekrar yapmak ve farklı sonuçlar beklemek aptallıktır” diye. Bu açıdan bakınca Emre Belözoğlu’nun kadroda yaptığı değişiklikleri doğru ve isabetli buluyorum ve bu da sahaya yansıdı. Verim alınamayan kanat oyuncuları ve Samatta’da ısrar etmemesi doğruydu. Gustavo yerine Sosa tercihi de topun hızını artırdı. En güçlü olduğu alan ile yani 5 kaliteli orta sahasıyla oynaması pas kalitesini artırdı.
SERGEN YALÇIN’IN ÖZGÜVENi BEŞiKTAŞ’A OLUMLU YANSIYOR
2- Lider Beşiktaş, Erzurum karşısında bir ara 2-2’ye gelen maçı Ghezzal’in süper golüyle kopardı ve 4-2 kazandı. Maç eksiğiyle 4 puan öndeki Beşiktaş’ın artık favori olduğunu söyleyebilir miyiz?
GÜNTEKİN ONAY: SAKATLIKLAR VE COViD-19 ETKiLEMEZSE ŞAMPiYON OLUR
Beşiktaş, yüksek rakımda ve kötü bir zeminde 7’inci gününde 3’üncü maçını oynadı. Üstelik Aboubakar ve Josef gibi iki önemli oyuncusundan yoksun olarak. Zorlanması normal. Siyah beyazlılar kadroda bazı anahtar oyuncularını Covid veya sakatlık gibi nedenlerden yitirmezse bu yarışta ipi göğüsler. Ancak Cenk Tosun’un da sakatlanmasının ardından özellikle Aboubakar’ın güçlü bir şekilde takıma dönmesi şart. Gökhan Töre ve Oğuzhan’ın da katkı vermeleri Beşiktaş’ın kadro derinliğini artırdı. Ayrıca işler kötü gitse bile Sergen Yalçın’ın özgüveni Beşiktaş’a olumlu yansıyor.
UĞUR MELEKE: ASLA BOYNUNU BÜKMÜYOR
Beşiktaş için iyi futbol oynamadıkları bir günde kazanmaları önemli elbette. Özellikle 45’le 65 arası tek bir şut atamayan, oyunun kontrolünü tamamen Erzurum’a bırakan bir Beşiktaş vardı sahada. O periyotta Erzurum 3’ü etkili 4 şut attı ama golü bulan Ghezzal oldu. İkinci devredeki ilk şutuyla golü buldu siyah beyazlılar. Beşiktaş’ın en önemli farkı şu: İşler kötü gittiğinde bile boyunları bükülmüyor. Özgüvenleri düşmüyor. Bir şekilde kazanacaklarına inanıyorlar sahada. Bu da çok önemlidir zirve yarışında.
MEHMET ARSLAN: ÖNDE AMA FAVORi DEĞiL
Önce Aboubakar’ın, ardından Cenk Tosun’un sakatlığı aslında bir hayli dar bir kadroya sahip olan Beşiktaş’ı bu yarışta ciddi anlamda zorlayacak. Bundan dolayı kimse yarışın bittiğini ve Beşiktaş’ın ağır favori olduğunu söyleyemez. Beşiktaş bir adım önde ama asla favori değil.
3- Rakiplerinin kazandığı haftada Galatasaray yine puan kaybetti. Fatih Terim’in takımı son 6 maçta sadece 1 kez kazanabildi ve zirvenin 8 puan gerisine düştü. Sizce Galatasaray hâlâ yarışta mı?
MEHMET ARSLAN: BU TAKIMIN BURAYA GELMESi BiLE MUCiZE
Galatasaray Süper Lig’de sezon başında şampiyonluğa aday olanlar arasında kapasitesi en dar takım. Bana göre bu takımın yarışta buraya kadar gelmesi bile mucize. Onlar için tek seçenek Fatih Terim’in şapkadan tavşan çıkarmasaydı ama o da gerçekleşmedi. Değil şampiyonluğa, ligin ilk 2’sine bile aday değiller.
UĞUR MELEKE: ÜÇ OYUNCU DIŞINDA KiMSE KENDiNi ‘AS’ OYUNCU GiBi HiSSEDEMiYOR
Galatasaray’ın maç kazanması ya da kaybetmesinden daha büyük bir sorunu var bence şu anda. Galatasaray’ın ilk 11’leri o kadar çok değişiyor ki; artık takımda hemen hemen hiçbir oyuncu kendini as gibi hissetmiyor. Kaleci Muslera as… Belki Marcao ve Muhammed de. Ama bu üç adam dışında takımda kim kendini as hissediyor sizce? Ligin 34’üncü haftasında ideal 11’ini hâlâ bulamamış bir takım şampiyonluk yarışında kalıcı olabilir mi? Galatasaray maç kazansa da bunun bir süreklilik arz etmesi bu şekilde çok zor.
GÜNTEKiN ONAY: G.SARAY’IN TEK ŞANSI BEŞiKTAŞ MAÇI
Galatasaray’ın oyununu olumsuz etkileyen saha dışı problemleri var mı bilemem ancak geçen sezon bu dönemlerde olduğu gibi yine fiziksel ve mental bir çöküş yaşadıkları ortada. Belhanda’nın gitmesi, Feghouli’nin sahneye bir türlü çıkmaması, Etebo’nun vasatlığı orta alanı zayıf kıldı. Her hafta farklı kadrolar sahaya çıkıyor ancak oyun kalitesi yukarıya çıkmıyor. Hep söylüyorum; cüretkar ve topu iyi kullanan takımlara karşı G.Saray zorlanıyor ve bu kadro yapısıyla zorlanmaya devam edecek. G.Saray’ın “Yarıştayım” demesi için tek şansı var, o da Beşiktaş ile iç sahada maçı olması.
STADI VE SAHA ZEMiNi UYGUN OLMAYANLAR SÜPER LiG’E ALINMASIN
4- Erzurum’da skor kadar konuşulan bir başka konu da zemindi. Sakatlanan Cenk Tosun sezonu kapattı, hatta Euro 2020 şansını da kaybetti. Ne olacak Türk futbolunun bu zemin problemi?
MEHMET ARSLAN: YÖNETiCiLERiN UMRUNDA DEĞiL
Hiç olur mu öyle şey! Türk futbolunun tek problemi hakemlerdir. Bakın yöneticilere, siz hiç onların ağzından altyapı, futbolun yapılanması, finansal kriz vs. gibi futbol adına değerli şeyler de okudunuz mu? Hayır. Çünkü onlar sadece ve sadece kazançlarına, başarılarına odaklılar. Onun dışında her şeyi yıkmaya anında hazırlar. Bu yüzden de zeminler kötüymüş, yayınlar kötüymüş vs. gibi temel problemler onların umrunda değil. Bunun tek çözümü var. Sezon başı itibarıyla sıkı bir denetimle stadı ve zemini uygun olmayan takımların Süper Lig’de mücadele etmesine izin verilmemesi.
UĞUR MELEKE: FATURAYI CENK ÖDEDi
Bunda tam 3 ay önce, Fenerbahçe de Erzurum’a gittiğinde konuşmuştuk bu konuyu konseyde. O gün tam 4 Erzurumspor
lu futbolcu sakatlanarak ikinci devreye başlayamamışlardı. Bu kez de zeminin faturasını Cenk Tosun ödedi ve Avrupa Şampiyonası’na katılma fırsatını kaybetti. Belki Cenk’i turnuvaya götüremediğimiz için de ülkece ödeyeceğiz bu bedeli. Türkiye Futbol Federasyonu ya da Gençlik ve Spor Bakanlığı acaba Süper Lig’deki tüm zeminlerle ilgili ortak bir akıl geliştiremezler mi? Yani bu iş tek elden yürütülemez mi? Yazık bu çocuklara.
GÜNTEKiN ONAY: FEDERASYON VE KULÜPLER KOORDiNELi ÇALIŞMALI
Zemin konusunda Türkiye Futbol Federasyonu ile kulüpler koordineli çalışmalı ve uzman ekipler tarafından saha zeminleri denetlenmeli. İstenilen düzeyde olmayan zeminlere sahip kulüpler para cezasına çarptırılmalı. Tek çözüm bu.
5- Fenerbahçe, son bölümünde zorlandığı maçta Gaziantep’i 3-1 geçti ve Beşiktaş’la arasındaki puan farkını dörtte tuttu. Fenerbahçe’yi nasıl buldunuz? Şampiyonluk yarışında sizce şansları ne?
GÜNTEKİN ONAY: KALAN 8 MAÇTA ALINACAK 17 PUAN BEŞiKTAŞ’A YETER
Şampiyonluk yarışında ipler Beşiktaş’ın elinde. Kalan 8 maçta 17 puan şampiyonluk için yeterli. Ayrıca kadro istikrarı ve sürdürülebilir oyun gücüne sahip tek takım Beşiktaş. Fenerbahçe ise Gaziantep galibiyetiyle yarışa tutundu ve Beşiktaş’ın hata yapmasını bekliyor. Sarı lacivertliler Gaziantep karşısında geçtiğimiz haftalara oranla daha istekli göründü. Ancak özellikle son 20 dakika çok bocaladılar.
UĞUR MELEKE: 70. DAKiKADAN SONRA BULUT DÖNEMi iZLERi GÖRÜLDÜ
Maçı ilk 70 ve son 20 dakika olarak ikiye ayırmak lazım. İlk 70 dakikadaki oyun, doğru oyun. Belki Fenerbahçe için sezonun en iyi oyunu değildi ama en doğru oyunuydu. Çok sayıda orta saha özellikli oyuncuyla seri pas trafikleri yakalayan, bir saat kadar oyunu domine eden
bir takım vardı sahada. Ancak 70’te 2-1’i bulduktan sonra Erol Bulut dönemi izleri görüldü. Sahada ve saha kenarında bir panik havası. Aşırı bir skoru koruma güdüsü bulutu çöktü Kadıköy’e. İlk 70’teki futbolu korurlarsa şampiyonluk yarışındalar bence artık.
MEHMET ARSLAN: FENERBAHÇE HÂLÂ ŞAMPiYONLUĞUN FAVORiSi
Sezon başından bu yana yerden yere vurduğumuz Fenerbahçe şu anda ligde şampiyonluk kovalayan iki takımından biri… “İki takımdan biri” diyorum çünkü Galatasaray’ın artık bir şansı kalmadı bana göre. Fenerbahçe Gaziantep maçında, bundan önceki müsabakalardan biraz daha farklı, biraz daha dirençli bir futbol sergiledi. Bunda Emre Belözoğlu’nun 11 seçimindeki etkisini de unutmamak gerekir. Evet, şampiyonluk yarışında Beşiktaş bir adım önde gibi görünüyor ama ne yazık ki sakatlıklar yüzünden onlar da kırılgan bir döneme girdiler. Herkesin aksini iddia ediyorum; Fenerbahçe hâlâ şampiyonluğun favorisi.
TRABZONSPOR’DA SAĞ VE SOL BEK POZiSYONLARINA DA TRANSFER ŞART
6- Trabzon yine iyi oynadığı bir maçta kaleci Tarık’ı geçemedi ve son 5 müsabakada 4’üncü beraberliğini aldı. Trabzon’un tek eksiği gol diyebilir miyiz? Transferde ilk hedef santrfor mu olmalı?
UĞUR MELEKE: BÜTÜN GOLLERi SANTRFORLAR ATAMAZ
Tabii ki bir takımın gol yükünü tek başına santrfor çekmemeli. Bir sezonda diyelim ki toplam 70 gole ihtiyacınız var, yetmişini de santrfor atamaz şüphesiz. Kanatlar da atmalı, orta sahalar da atmalı, savunmacılar da atmalı. Trabzon’da geçen sene iki bekin muazzam skor katkısı vardı mesela. Bu sezon yok. Evet, yeni sezonda djaniny-Afobe rotasyonunu geliştirecek takviyeye ihtiyaçları var. Ama bence sağ bek-sol bek pozisyonu da öncelikli transfer ihtiyacı içinde.
MEHMET ARSLAN: YENi SEZONU DÜŞÜNMELiLER
Aabdullah Avcı Trabzonspor un başına geldiği andan beri ifade ettiğim tek bir şey var; bu takım gelecek sezonlar adına yapılanmalı. Sorun golcü değil, iyi bir takım yapılanmasında. Abdullah Avcı, Trabzonspor için doğru bir isim olduğunu bugüne dek gösterdiği performansla kanıtladı. Ahmet Ağaoğlu ve Abdullah Avcı, bu zamana kadar gayet sağlıklı bir şekilde yürüyen başkan-teknik direktör iş birliğini transfer döneminde de sürdürürse Trabzonspor’da ortaya çok başarılı bir sonuç çıkacağı kesin.
GÜNTEKiN ONAY: YAVAŞ OYNUYORLAR VE HÜCUMDA ÇOĞALAMIYORLAR
Trabzonspor’un gol sorunu sadece santrfordan kaynaklanmıyor. Kanat beklerinin hücuma katkısı çok az. Rakip ceza alanında yeterli sayısal çoğunluk oluşmuyor. Bir diğer neden de bordo mavili ekip yavaş futbol oynuyor. Ligimizde daha direkt ve tempolu oyunlar ile sonuç almak daha olası.