Mağusa Türk Gücü Başkanı Koral Bozkurt, iki yıl daha görev yaparak, kulüp başkanlığına nokta koyacağını açıkladı. Bozkurt, 3 yılda 3’ü şampiyonluk olmak üzere dokuz tane önemli kupayı müzelerine götürdüklerini ifade ederek, “Tribün gelirimiz sadece 150 bin TL. Verilen emeğin karşılığı bu az sayıda seyirci olmamalı. Seyircinin ilgisizliği, Mağusa’nın takımını sahiplenmemesi bize kendimizi yalnız hissettiriyor. Bu da benim ve yönetimimin, fulbolcularımızın, bu işe emek veren gönül koyan herkesin motivasyonunu olumsuz etkiliyor” dedi.
İKİ YIL DAHA
Yönetim Kurulu ile yapmuş olduğu değerlendirme sonucunda, 2023- 2024 sezonunun ardından başkanlık hayatına nokta koyacağını söyleyen Bozkurt, özellikle önemli başarılar elde etmelerine rağmen, MTG taraftarlarının gerekli ilgiyi takıma göstermediğini söyledi. Bozkurt, konuyla ilgili şunları söyledi: “Yönetim kurulu ile konuştuğumuz ve mutabık kaldığımız nokta 2 yıl daha görevi sürdürüp görev süremizi tamamlamaktır. Seyirciden gerekli ilgiyi görmememiz nedeniyle ciddi olarak motivasyonumuzu kaybediyoruz çünkü baktığınızda MTG son 3 yılın şampiyonu değil 3 yılda A takımından 7 tane kupayı müzesine götüren, genç takımlarından da 2 tane kupayı müzesine götüren bir takımdır. Tüm sezonda bilet gelirimiz 150 bin TL. Ondan dolayı biz MTG Yönetim Kurulu olarak yeni sezon formasını alan her kişiye sahaya girişini ücretsiz yaptık. Kadınlara ve 18 yaş altına zaten ücretsizdi. 150 bin TL’ye bizim yönetim olarak ihtiyacımız yok sadece maksat sahada bir renk olsun formasını giysin ve sonuçta takımını desteklesindir. Amacımız takımı motive edecek seyirciyi sahaya getirmektir. Gerçekten ülke futbolun adına üzücü bir durum. Geçen Yıl MTG’ye Pote’yi transfer ettik. Dünyada kariyer yapmış bir futbolcu olarak onu transfer ediyoruz fakat yine seyirci sayısında bir artış yok. “
ALT YAPIYA ŞAMPİYONLUK HEDEFİ
Alt yapılara da ciddi yatırım yapıldığını anlatan Bozkurt, tüm yaş gruplarında şampiyonluğa alışan, şampiyonluk için oynayan nesiller yetiştirdiklerinin altını çizdi.
Bozkurt, alt yapıya bakış açısını şu sözlerle özetledi: “Çoğu insan bu işe A takımda bir mücadele olarak bakıyor ancak bu işin altyapı ayağı da var. Bu çocuklara bir hedef koyuyoruz, MTG’de şampiyon olmak hedefini koyuyoruz. Yönetim Kurulu’ndaki arkadaşlarımızla hep amacımız bu altyapılardaki çocukların sokakta değil sahada olmasını sağlamaktır. MTG’nin altyapılarda şu anda 450’ye yakın sporcusu var. Bu çocukları sokaklardan alıp sahalarda sağlıklı bir birey olarak yetiştirmek en büyük sorumluluğumuzdur. Sonuçta bu alttan gelen çocukların kendilerine Uğur, Şenal, Ünal, Arif, Mehmet Erol gibi tüm abilerini örnek alarak ileride bir yerlere gelebilmesini sağlamaya çalışıyoruz.”
SEYİRCİ ŞOKU
Kulüplerin, camiaların gençleri sporun içerisinde tutmak için büyük çaba harcadığını, bu konuda Doğan Türk Birliği’nin çalışmalarını da takdirle izlediğini söyleyen Bozkurt, bu çabaya rağmen, iki takımın karşılaştığı Süper Kupa’yı izleyen seyirci sayısını eleştirdi. Bozkurt sözlerini şöyle sürdürdü: “Toplumsal olarak maalesef sadece kendimize bakıyoruz, kendimizce yaşıyoruz. Kulüplerin geldiği nokta ortada, seyirci olarak gerçekten sıkıntılı. Biz motivasyonumuzu bir şekilde bu spora, gençliğe katkı yapmaya harcıyoruz. Ama Doğan gibi MTG gibi ülkenin en büyük iki camiasının maçını izleyen izleyici sayısı ağlanacak noktada. Üzgünüm bu şekilde olduğu için, ancak seyirci gelmedi diye mücadelemizi bırakacak değiliz. Elimizden geleni yapacağız. Mesela biz MTG olarak bu sezon bilet de kesmiyoruz. MTG forması giyen herkes sahaya bedava girebilecek. Bunda da tek amacımız belki bu sinerjiyi çoğaltırız. Bu yıl 3’üncü Yıldız için oynuyoruz. Seneye rekor için oynayacağız. Bu derece başarılı bir takımın seyircisinin geldiği nokta üzücü. Toplumsal olarak bizim geldiğimiz nokta budur. Ülkenin en başarılı takımı MTG’dir. Sonuçta yıldız transferi var, ülkenin en iyi futbol takımı var başka ne yapılabilir bilmiyorum. Örneğin bir futbolseverin Türkiye’deki bir maça gidiş için yaptığı masraf, bizde beş sezonluk kombineye eş. Uçak biletini otelini derken bize 5-6 yılda vereceği paraya denk geliyor. Kendi evimizdeki maçlarda da sahayı dolduramıyoruz. Biz kendi gençliğimize sahip çıkmamız gerek. Alttan yetişen her çocuk bu abilerini örnek alıyor. Eğer biz gençlerimize sahip çıkmazsak geleceğimiz olmayacak.
