Okul Sporları Federasyonu
Bilirsiniz, sürekli değişim içinde bulunan dünya, yenilikleri ve gelişmeyi kavrayan ve bunun yanında kendi üzerine düşen görevlerin de farkında olan bireylere ihtiyaç duymaktadır. Bir toplumun çağdaş toplumlar düzeyine ulaşması için; bilgilerin, inançların ve duyguların bireylere doğrudan aktarılması yeterli değildir
Fi tarihiydi; Dr. Osman Emiroğlu koordinasyonunda üniversite olarak Avrupa Birliği’nin organize ettiği bir dizi test sürecini sportif gelişim bölümünü yaşayan 9-11 yaş grubuna uygulamayı planlamıştık. Gençtik, o dönem teşkilatımız zehir zemberek bir şekilde arı kovanından çıkıp bal yapan arılar vaziyetinde okullara saldırdık. Nitekim de Avrupa’da ilk kez tüm evrenin (9500 öğrenci) temel motorik özellikleri tespit edildi.
E sonrası? Sonrasında da dönemin Eğitimden Sorumlu Bakanı Canan Hanım’la buluşup bu mevcut durum analizine paralel daha önce hiç yapılmamış bir Beden Eğitimi, Sağlık ve Spor Programı için kolları sıvadık.
Başka? Lefkoşa’daki obez bebemizi sürat koşusunda geçen atletik Karpazlı kızımızın hem okul sporlarında, hem de geleceğe ilişkin sportif değerler ve de anlayış zümre ve kültürü içerisinde yetiştirilmesi için bir stratejik belge yazmıştık. Bu taslağı da Ankara, Lozan ve Talin’de organize edilen sempozyumlarda Avrupa’nın en değerli bilim adamları nezdinde tartışmaya açarak daha da geliştirdik. İlgili program sürecinde biraz muhalefet, biraz destek ala ala bugünlere geldik. Şimdilerde yine ilgili programın reorganizesi gündemde.
Tabiî bu arada 4-5 eğitim bakanı, 5-6 müsteşar ve de onlarca da müdür görevden alındı, atandı, müşavir yapıldı, emekliye sevk edildi. Hâl böyle olunca bizler de yeniden sil baştan spor eğitimi işlerine giriştik.
Bilirsiniz, sürekli değişim içinde bulunan dünya, yenilikleri ve gelişmeyi kavrayan ve bunun yanında kendi üzerine düşen görevlerin de farkında olan bireylere ihtiyaç duymaktadır. Bir toplumun çağdaş toplumlar düzeyine ulaşması için; bilgilerin, inançların ve duyguların bireylere doğrudan aktarılması yeterli değildir. Günümüzde bireylerden, bilgi tüketmekten çok bilgi üretmeleri beklenmektedir. beden eğitimi dersi genel eğitimin bir parçasıdır. Bu değerlendirmenin birçok ilköğretim dersinde olduğu gibi kâğıt kalem sınavları ile yapılması mümkün değildir.
E n’apmalı? Öğretmen artık dersin ana kaynağı olmaktan çıkıp, öğrenme sürecini denetleyen ve destekleyen bir kılavuz konumuna geçmiştir. Diğer bir değişle, öğretmen ve öğrenci arasındaki geleneksel anlatma-dinleme ilişkisinin yerini daha çok, yaşayarak öğrenme Merkezli bir alanda uygulama hâlini almalıdır.
Sonuçta birçok spor politikasının temelinde de öğrenci sporcular var. İşte bu çocukları tıpkı eskisi gibi okul çatısı altından kulüplere kaynak sağlamamız için yetiştirmemiz şart. Yolu mu? Tabiî ki de Okul Sporları Federasyonu. Bizde olmaya. Haa, bu arada işin içinde ilk aklıma gelenlerden Osman Emiroğlu, Eralp Şerifoğlu, Doğuş Arman, Hasan Hüda veya Okan Karademir olursa fena olmaz hani.
